Alacak sigortası alanın global markalarından Euler Hermes’ e göre, ülkemizde 2014’ te 15.822, 2015'de 15.100 olan şirket iflaslarının, 2016’da yüzde 6 artış ile 16.000' e çıkması bekleniyor (not: şahıs şirketleri de dahil ülkemizde 1.3 milyon civarında şirket var).
Capital Dergisinin geçmişte yayınlandığı bir başka araştırma da; tüm dünyada şirketlerin yaşam süresinin kısaldığını ortaya koymuştu... Ortalama süreyi azaltan ülkelerden biri de ülkemiz... Araştırmaya göre Türkiye’de işletmelerin yüzde 80'i 5’inci yılına, yüzde 96’ sı 10’ uncu yılına ulaşamıyor.
Bu rakamlar İngiliz biyolog ve doğa tarihçisi Charles Darwin' in en değerli öğretmen olan doğadan yaptığı çıkarımı anımsatıyor:
"Ne en güçlü olan tür hayatta kalır, ne de en zeki olan... Değişime en çok adapte olabilendir, hayatta kalan."
Bir şirketin uzun süre yaşaması için gereken şartlardan biri de kuşkusuz stratejik yönetim yaklaşımı!
Peki stratejik yönetim ne demek?
Pazarlama alanında dünya çapında bilinen bir akademisyen olan Profesör Jagdish Sheth, stratejik yönetimi devamlı olarak “doğru şeyi mi yapıyoruz” sorusunu sormak olarak tanımlamış...
Profesör Sheth, stratejik yönetimin gerek şartlarını da büyük resme dikkat etmek ve değişen koşullara ayak uydurma konusunda istekli olmak şeklinde sıralamış.
Bu noktada da 2 soru sorabiliriz:
- Stratejik düşünmezsem ne olur?
- Stratejik yönetim için takip edilmesi gereken adımlar nedir?
Değişen dinamiklerin etkisini önceden kestirip doğru pozisyonu alamadığımız takdirde şartlar bizi rüzgarda savrulan bir yaprak gibi savurabilir. O zaman biri çıkıp da bize "bu şirketi siz mi yoksa şartlar mı yönetiyor?" diye sorduğunda mahcup olmamız kaçınılmaz...
Stratejik yönetim, sürekli sorgulamak demek olduğuna göre bir şirket kendini nasıl sorgulamalı?
Danışmanlık hizmeti sunduğumuz şirketlerde, dünyanın en eski stratejik kuramını ortaya koymuş Sun Tzu'nun
"kendini ve düşmanını tanımayan hep yenilir"
tespitini dikkate alarak ilk adımı şöyle atıyoruz:
Şirket kurmayları ve rütbesi düşük olsa da pazara yakın, açık fikirli çalışanlarla toplanarak ekosistemi 3 açıdan irdeliyoruz:
- Müşterilerimiz ne bekliyor?
- Global ve lokal trendler neler?
- Rakiplerimiz ne yapıyor?
2. adımda ise büyük resimde şirketimiz nerede sorusunun yanıtına kolektif aklı arayarak yanıt vermeye çalışıyoruz. Bu yönde en ideal yöntem kuşkusuz SWOT Analizi:
S: Güçlü yönlerimiz neler?
W: Zayıf (gelişmeye açık) yönlerimiz neler?
O: Önümüzdeki fırsatlar neler?
T: Hangi tehditler altındayız?
Güçlü yönlerimiz mevcut rekabet şartlarında neleri öne çıkarmamız gerektiğini gösterirken, zayıf yönlerimiz ve tehditler almamız gereken önlemleri, fırsatlar ise odaklanabileceğimiz yeni büyüme alanlarını tek bir tabloda bize gösterebilir...
Bu çalışmalar periyodik olarak tekrarlandığı ve çıktıları eyleme döndüğü takdirde şirket değişen koşullara göre doğru konumlanabilir ve yaşam süresini uzatabilir.
Bu arada şunu da söylemeden geçemeyeceğim:
geleneksel Türk patron/ yönetici tipi, zamanında almış olduğu kararların, çizdiği rotanın sorgulanmasını bizzat kendinin sorgulanması olarak kabul ettiğinden yukarıda gayet kolay özetlediğim stratejik yönetim yaklaşımının ülkemizde pratiğe dönüşü hiç de kolay olmuyor.
Bu nedenle kendini sorgulamak isteyen şirketlerin profesyonellerden destek alması da zorunlu bir ihtiyaca dönüşüyor.
Kaynak: Serdar Salepcioglu